Araç Değer Kaybı
Araç Değer Kaybı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Bir trafik kazası yaşanması durumunda araçlar servise götürülerek gerekli bakım tamir işleri yapılır. Bu onarım sırasında aracın tüm sorunları giderilmiş olur. Ancak ilk bakıldığında bir sorun gözükmese bile araç artık kazalı olduğu için ikinci el araç statüsüne inmiştir. Aracın değeri bu durumda geçmişe göre daha düşük olacaktır. Hem araç sahibi hem de alıcılar artık o araca eski değerini vermeyeceklerdir. Yine bildiğiniz gibi ikinci el araç satışlarında en önemli kriterlerden birisi de aracın herhangi bir kazaya karışıp karışmadığı ya da üzerinde boya olup olmadığıdır. Bu durum aracın satılmasını zorlaşır ve piyasasının düşürdüğü için maddi değer kaybı yaşatır.Araç sahibinin yaptırmış olduğu aracın tüm masrafları şayet varsa kasko, sigorta koşuları çerçevesinde sigorta şirketi tarafından karşılanacaktır.
Peki yukarıda bahsetmiş olduğumuz ve yaşanılan değer kaybı nasıl telafi edilir? Araç değer kaybını almak mümkün müdür?
Trafik kazası her sürücünün başına gelebilir. Bu yüzden bilinçli vatandaşlar araç sigortalarına önem vermektedirler ve kaskolarını yaptırmaktadırlar. Araç sahibinin yaptırmış olduğu kasko kapsamına içerisinde aracın bütün onarım işlemleri mutlaka dahil edilmiştir. Ancak kasko şirketlerinin birçoğu bu tamir ve bakım işlemleri sonucunda meydana gelen araç değer kaybını karşılamıyorlar. Çok düşük bir olasılık olsa da araç değer kaybını karşılayan sigorta şirketlerini bulabilirsiniz elbette.
Peki sigorta şirketi araç değer kaybını karşılamıyorsa, araç değer kaybı nasıl karşılanır?
Bu durumda geriye kazaya sebebiyet veren sürücüden, yani karşı taraftan bu değeri karşılama seçeneği kalıyor. Araç değer kaybını almak için karşı tarafa dava açmanız gerekmektedir. Tabi taraflar uzlaşması durumunda davaya gerek kalmadan da şahıslar bunu aralarında çözebilirler.
Araç Değer Kaybı Davası Nasıl ve Kime Açılır?
Kasko şirketleri araç değer kaybını karşılamadıkları için, araç değer kaybı davası karşı tarafa ( kazaya sebebiyet veren kişiye ) açılır. Bu davanın hukuki olarak dayanağı Borçlar Kanunu’nun 122. Maddesidir. Bu maddeye göre karşı taraf kazada bir kusuru bulunmadığını ispat etmelidir. Şayet ispat edemiyorsa araçta meydana gelen kaybı ödemesi gerekir.
Peki araç değer kaybı davası nasıl açılır?
Aracınızda meydana gelen hasarın miktarını talep edebileceğiniz gibi, aracın tamiri için gereken zararı ve araç hasarlı olduğu için uğradığı değer kaybını da karşı taraftan talep edebilirsiniz. Şayet araç kiralık ise ayrıca ulaşım giderlerini de karşı taraftan talep etmeniz mümkündür. “kaza günü itibariyle piyasadaki rayiç bedel 40 Bin TL olan davaya konu aracın kaza sonrası değeri 35 Bin TL’ye düşmüştür. Kaza tespit tutanağının ilgili sigorta şirketine ibraz edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması sebebiyle, uğradığı değer kaybı ve sair hususların tazmini için eldeki araç değer kaybı davasının açılması talep edilir.
Zaman Aşımı!
Araç değer kaybı davalarında zaman aşımı süresi 2 yıl olarak belirlenmiştir. Bahsetmiş olduğumuz zaman aşımı süresi kaza tarihi itibaren başlamaktadır. Şayet son iki sene içerisinde herhangi bir kaza yapmışsanız araç değer kaybı davası açabilmektesiniz. Ancak bu süreyi aşan olaylar zaman aşımına uğrar.
Araç Değer Kaybı Nasıl Hesaplanır?
Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nce 23.09.2010 tarihinde yayınlanan sektör duyurusu ile araç değer kaybı tespitinin kara araçları branşında ruhsat sahibi sigorta ekspertsiz tarafından yapılabileceği belirtilmiştir. Yani araç değer kaybı hesaplaması ekspertizlerce yapılmaktadır. Araç değer kaybı hesaplaması için hasar geçmişi ve niteliği, kilometresi, marka ve model bilgisi, üretim yılı, trafiğe çıkış tarihi, Pazar değeri gibi faktörler esas alınmaktadır.
Mahkemeler öncelikle bilirkişi incelemesi talep etmektedirler. Araçlarda kaza sonrası değer düşüklüğü, araçtaki hasarın büyüklüğü, dolayısıyla yapılan onarımın büyüklüğü ve tamirat sırasında işçilik kalitesi ile doğru orantılı olarak değişmektedir. Sonuç olarak değer tespit ve tazminat davası açılabilmesi için karşı tarafın kazada kusurlu olması ve onarım yapılan kısımların kaza öncesi sağlam ve orijinal olması gerekmektedir. Çünkü daha önce örnek vermek gerekirse şasi bir onarım gördüyse bu durum aracın daha önce de kaza geçirdiğini gösterir. Yani araç daha önce değer kaybı yaşamıştır ve bu durumda ikinci bir değer kaybından söz edilemez. Bunun yanında farlar, silecekler, camlar, stoplar, tamponlar ve jantlar gibi onarım gerektirmeyen değişim isteyen parçalar için değer kaybı uygulanmamaktadır.
Yukarıda saymış olduğumuz koşullar bulunmaktaysa ilk olarak değer tespiti yaptırılır. Mahkeme daha sonra bilirkişi atayacak, bilirkişi ise hasarın ve onarımın boyutlarına bakarak araçtaki değer kaybını gösteren bir rapor sunacaktır. Arkasından da araçta bu duruma neden olan aleyhine tazminat davası yani araç değer kaybı davası açılır.
Araç değer kaybı ile alakalı vermiş olduğumuz tüm bu bilgilerin yanı sıra şu hususa da dikkat çekmek lazım.Çok karışık değilmiş gibi görünen bu prosedür ve işlemler içine girildiğinde özellikle Ülkemiz standartlarını da göz önüne aldığımız da sıkıntı veren bir sürece dönüşmemesi kaçınılmaz bir son olabiliyor.
Second Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri LTD.ŞTİ. Kurucu ve Yöneticisi Gökhan Kopuz olarak siz değerli okuyucularıma tavsiyem profesyonel şekilde bu hizmeti veren kurumlardan destek alarak ilerlemeniz. Bu şekilde hem zamandan kazanacaksınız hem de eksiksiz ve zahmetsiz süreci ilerletmiş olacaksınız.